ALLAH’IN YEOŞUA’YA SÖZLERİ

Moşe’nin ölümünden sonra Allah Yeoşua’ya ‘’İnsanlara sen liderlik edeceksin. Çölden büyük nehre,büyük denize,ufka kadar yürüdüğün her yer senin olacak. Güçlü ve cesur ol,emir ve kanunlarımı yerine getir, böylece güvende ve başarılı olacaksın. Karıların,çocukların ve sürün Yarden’in  bu
 
tarafında kalacak; fakat sen tüm cesur adamları toplayarak yoluna devam edeceksin’’ dedi. --Ve Yeoşua dağdan inerek insanlara, Allah’ın ona söylediklerini iletti ve halkı onu liderleri olarak kabul etti.

İKİ CASUS VE RAHAV

Yeoşua Yeriho’ya iki casus yolladı. Bu casuslar bir kadının evinde kaldılar. Yeriho kralı b u adamların gelişini haber aldığından muhafızlarını kadının evine yolladı. Muhafızlar :‘’Casuslar nerede?’’ diye sordu . Rahav : ‘’Buraya iki adam geldi ama akşam olduğunda gittiler. Nereye gittiklerini bilmiyorum ama henüz yeni çıktıklarından  acele ederseniz onları yakalayabilirsiniz.’’ dedi  Fakat Rahav doğruyu  söylemiyordu. Çünkü o,iki casusu  evinin çatısına çıkarıp orada saklamıştı. Kral’ın muhafızları Yarden nehrine kadar her yeri aradılar ama casusları bulamadılar. Rahav iki casusa şöyle dedi:

’Allah’ın bu toprakları size verdiğini biliyorum. Bu yüzden, buradaki tüm insanlar sizden korkuyor. Allah’ın sizin için Kızıldeniz’in sularını kuruttuğunu duydular. Size yapmış olduğum iyilik karşısında, babama, anneme, erkek ve kız kardeşime ve ailelerine bir zarar gelmeyeceğine dair söz vermenizi istiyorum.’’. Casuslar ;‘’Allah bize bu toprağı verdiğinde, sana iyi davranacağız’’ dediler.

CASUSLAR KAÇAR

Rahav, casusların kaçmasına yardım etti. Gitmeden önce onlara ‘’Dağlara gidin ve orada üç gün saklanın. Sonra yolunuza devam edersiniz’’’ dedi.

Adamlar Rahav’a ‘’İsraeloğulları sizin topraklara geldiğinde, pencerene kırmızı bir kurdele bağla ve tüm aileni evinde topla. Bizim işimizle ilgili bir şey söylemezsen hepsi burada güvende olacaktır.’’ dediler. Rahav onlara ;  ‘’Tek bir kelime bile söylemeyeceğim’’ dedi ve iki casus gözden kaybolur kaybolmaz penceresine kırmızı bir kurdele bağladı.

CASUSLAR DÖNER

Casuslar dağlara gittiler ve üç gün orada kaldılar. Bu süre içerisinde kralın muhafızları onları aradılar; fakat sonunda vazgeçerek şehirlerine geri döndüler.

‘’Ne buldunuz?’’ dedi Yeoşua.

‘’Bütün insanlar bizden çok  korkuyor’’dedi adamlar.

YARDEN SULARININ AYRILMASI

İnsanlar Yeriho’ya doğru ilerlediler. Önde Ahit Sandığını taşıtan Kohenler vardı. Yarden  nehrinin kıyılarına geldiklerinde, hasat zamanı olduğundan suları taşan Yarden nehrinin suları bir anda durdu ve iki yanda birer duvar haline geldi. Kohenler ve insanlar kuru topraktan geçtiler ve nehir, en son İsraeloğlu  geçene kadar akmadı.

ALLAH’IN REİSİ

Yeoşua ve İsraeloğulları Yeriho yakınlarına geldiklerinde, Yeoşua gökıüzüne baktı ve orada elinde kılıcıyla duran bir adam gördü.

‘’Dost musun, düşman mısın?’’ diye sordu Yeoşua.

’Ben sana yol göstermek için gelen Allah’ın reisiyim’’ dedi adam.
 
Yeoşua dizlerinin üstüne çöktü ve ‘’Allah’ım için ne yapabilirim?’’ dedi.

‘’Öncelikle, ayakkabılarını çıkar çünkü şu anda üstünde durduğun topraklar kutsaldır’’dedi Reis.

Yeoşua, adamın dediğini yaptı ve adam ona yol gösterdi.

YERİHO DUVARLARI YIKILIR

Büyük şehir Yeriho, çok iyi korunuyordu. İnsanlar İsraeloğullarının geleceğini biliyordu; bu yüzden kimse şehirden çıkmadığı gibi, kimsenin girmesine de izin verilmiyordu.

Allah Yeoşua’ya şehri nasıl istila edeceğini söyledi ve Yeoşua halkına şöyle dedi: ’Kohenler Ahit Sandığını taşıyacaklar. Yedi  Kohen daha koç boınuzundan  yapılan şofarları  çalarak onların önünden gidecekler.
 
 
Silahlı olanlar önden gidecek. Sessizce gideceksiniz; tek bir ses bile çıkmayacak. Ben size bağıracağınız ve boınuzları çalacağınız zamanı söyleyeceğim.’’

Ertesi sabah erkenden şehri kuşattılar ve Yeoşua onlara bağırıp boınuzları çalmalarını söylediğinde, aynen yaptılar. Sonra çadırlarına geri döndüler. Bunu altı gün boyunca tekrarladılar. Yedi gün, Yeriho halkı şofar ve bağırışları duydu. Yeriho duvarları yıkılmaya başladı. İsrael oğulları şehre girerek, şehri ele geçirdiler.

RAHAV’IN KURTULUŞU

Yeoşua,  kendisi için Yeriho’da casusluk yapan  iki adamına Rahav’ın evine gitmesini ve Rahav’la ailesini dışarı  çıkarmalarını ister. Casuslar, Rahav ve ailesini yıkılan şehirden çıkararak, İsrael’in çadırına getirdiler. Yeoşua Rahav’ı  ve tüm ailesinin hayatlarını bağışladı ; çünkü Rahav’da Yeriho’ya casusluk yapmak üzere giden habercileri saklamıştı.